BOŞANMA VE ÇOCUK

Her çocuk hangi yaşta olursa olsun anne-babasının boşanmasından etkilenir. Boşanma kararının nasıl alındığı, ne şekilde çocuğa aktarıldığı, anne-babanın boşanma karşısındaki tutumları çocuğun bu süreçten nasıl etkileneceğini belirleyen unsurlardır.Okulöncesi dönemdeki çocuklar uzun açıklamaları takip etmekte zorlanabilirler. Bu nedenle kısa ama basit, yaşına uygun, anlayabileceği kelimeler ile açıklama yapılması uygundur. Anne-baba bu dönemdeki çocuklar için bir bütündür, tek bir birey gibidir, o nedenle ebeveynlerden biri evden ayrılıyorsa bunu anlaşılır bir şekilde, güven vererek anlatmak bu sürecin kolay bir şekilde geçirilmesi açısından önemlidir.

      Boşanma Sürecinde Nelere Dikkat Edilmelidir?

  • Alınan boşanma kararı çocuğa, anne ve babanın her ikisi tarafından anlatılmalı, çocuk boşanmadan sonra yaşamında ne gibi değişiklikler olacağı konusunda bilgilendirilmelidir. Bu açıklama sırasında sözcükler özenle seçilmelidir. ”Ayrılmanın sana olan sevgimle hiçbir ilgisi yok. Ayrılıyorum, çünkü biz artık anlaşamıyoruz. Tıpkı senin bazı arkadaşlarınla çok görüşmene karşın, bazı arkadaşlarınla daha az görüştüğün gibi. Biz de annenle/babanla bundan sonra daha az görüşeceğiz. Ben seni her zamanki gibi çok seviyorum ve hep seveceğim. Bir tek şey hiç değişmez: Annen her zaman annen, baban her zaman baban olacaktır.”

  • Çocuklar, evlilik tartışmalarının içinde taraf tutmaları için kesinlikle zorlanmamalıdır. "Anneni mi daha çok seviyorsun yoksa babanı mı?" gibi sorularla arada bırakılmamalılardır.

  • Çocuklar, iletişim kopukluğu içinde olan anne baba arasında iletişim sağlamak için "özel ulak" olarak kesinlikle kullanılmamalı, "Annene şunu söyle..." veya "Babana bunu anlat..." gibi sorumluluklar altında bırakılmamalıdır. Sorunu çözecek olan çocuk değil, büyüklerdir.
  • Boşanmanın hemen ardından kent veya ev değiştirme, bakıcı değiştirme, yeni bir evlilik gibi yaşam değişiklikleri mümkünse yapılmamalıdır. Özellikle yeni bir evlilikle ilgili girişim, aradan bir yıl geçmeden, boşanma kesinlik kazanmadan başlatılmamalıdır. Yaşanması zorunlu değişiklikler kademeli olarak planlanıp yapılmalıdır. Çocuğun boşanmadan önceki mekânında yaşamaya devam etmesi ve aynı okula gitmesi daha uygundur.

  • Çocuktan ayrı kalacak olan eş, mümkünse evden kademeli olarak ayrılmalıdır. Bu süre, haftada bir günden, 5-6 güne kadar yavaş yavaş çıkarıldığında, çocuk ayrılığa daha çabuk uyum sağlar.

  • Boşanma sürecinde çocukların benlik saygısında azalma gözlemlenebilir. Çocukların okul ve sosyal yaşamında arkadaş ilişkileri geliştirilmeli, duygularını idare etmesine yardımcı olmak için aktif spor yapmasına, sanatla kendini ifade etmesine (örneğin; resim yapmasına veya bir enstruman çalmasına) olanak hazırlanmalıdır.

  • Eşler, boşanmanın çocuk üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin yanında, kendi yaşadıkları olumsuz duyguları göz ardı etmemeli, gerekirse profesyonel yardım almalıdır. Çünkü ebeveynlerin toparlanma hızı, çocuklarının da bu süreci daha hızlı ve olumlu atlatmalarını sağlayacaktır.

     

     Klinik Psikolog Özge AR TORGAY